25 Ekim 2017 Çarşamba

This is us - Dizi incelemesi

This is us

İzleyenleri derinden etkileyen dizimiz Türkiye de daha çok yaygınlaşmasa da zamanla adını çok fazla duyuracağına emin olduğum yapımlardan. Geçtiğimiz sezon başlamış ben kendisini izleme fırsatın yazın buldum. Bu da yazdan beri yazmayı düşündüğüm ama kenara attığım bir diğer yazım.

15 Eylül 2017 Cuma

Younger !

Boş zamanımı daha güzel veya daha yararlı bir şekilde elbette ki değerlendirebilirdim ama ben şu aralar kendimi dizilere vermiş durumdayım. 3 tane yeni diziye başladım. Hepsini tek tek anlatmak istiyorum ama sanırım en sevdiğim Younger oldu 💓

Sürekli 20li yaşları bir daha asla yaşayamayacağımızdan bahşediyor. Şu bunalım dönemlerinde birinin bana bunu sürekli hatırlatması gerekiyorken kendime çok güzel bir dizi seçtiğimi farkettim 😛

Ne istediğinden emin ol ve bu onu sana verebilecek mi bunu değerlendir tarzında bir cümle geçmişti izlerken. Gerçekten de öyle değil mi ? Bunu hayatımızın her anında yapmalıyız.

Ne istediğimizden emin olup hayatımıza insanları o şekilde almalıyız. Bu sadece insan konusunda da değil. Mesela yeni bir iş, yeni bir arkadaşlık yani yeni olacak olan ne varsa.

Bunu yapmadığımız herşey için hayat tam bir dramaya dönüşmüyor mu gerçekten ?

Drama.. Gerçekten şu zamana kadar kullandığım en mantıklı kelime oldu sanırım. Neyse artık diziyi anlatmaya başlamalıyım :)

Dizi şuanda 4.sezonunda ben bu zamana kadar nasıl denk gelmemişim açıkçası pek inanamadım kendime. Sezonların bu kadar birikmiş olması boş zamanınız çok olduğunda iyi oluyor. 

Diziye başladığımda ekranda Hilary Duff u görmek beni çok mutlu etti. Her zaman boyu bu kadar kısa ve bu kadar iri miydi yoksa yanında ki oyuncunun çok uzun ve ince olması mı onu böyle gösteriyor bilemiyorum ama benim favori karakterim kesinlikle kendisi. 



Dizimiz 8 tane karakterin etrafında geçiyor ama çoğunlukla 5ini ekranlarda göreceğiz.

Dizide ki ana karakterimiz Liza Miller. Kocasının onu daha genç bir kadınla aldatması üzerine evliliği bitmiş ve kızı üniversite okumak için Hindistan a gitmesiyle Liza derin bir yalnızlığa girmiştir. Boşandıktan sonra kocasından maddi olarak destek görmeyen Liza tekrardan çalışması gerektiğini düşünüyor ve iş aramaya başlıyor. Ama kimse kızını büyütmek için 16 yıl yayıncılık sektörüne ara veren bu kadını işe almak istemiyor.

Dizinin seyrini değiştiren nokta işte bu çocukla başlıyor. Çok sevgili Josh 💖! ( bence bu çocuk herşeyin seyrini değiştirebilir 😜😜 ) Liza evsiz kaldıktan sonra en yakın arkadaşı olan Maggie'nin yanına taşınır ve o gece dışarı çıkarlar. Liza burada Josh ile tanışır ve Josh Liza'nın kendisi gibi 26 yaşında olduğunu düşünür. Josh'un bu düşüncesi Liza ve Maggie 'ye mükemmel bir fikir verir ve bundan sonra Liza 26 yaşındaymış gibi giyinip 26 yaşında olduğunu gösteren bir özgeçmişle iş yaşamına geçiş yapar. Bu arada Josh okulu terketmiş ve dövme dükkanı açmış, salaş bir grubu olan salaş bir çocuk. 



40 yaşında olup 26 yaşında davranan Liza'nın 26 yaş hayatında ki en yakın arkadaşı Kelsey! İşte beni favorim. Bence favorim olmasının en büyük sebebi Hilary Duff olması dizide ki karakteriyle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Kelsey in 2 yıllık bir ilişkisi var adı Thad. Liza bu karakterden çok fazla haz etmese de birlikte takılmak zorunda oldukları çok zamanlar oluyor. Kelsey eğlenceli çılgın bir en yakın arkadaş. Liza'yı kendi ortamlarına sokuyor ve onu 20li yaşlarında daha sosyal bir insan haline getiriyor.

Diana yıllardır yalnız yaşayan bir kadın ve artık 40lı yaşlarında olduğu için biraz da bir hayat kurma derdinde. Kendisinin gözü yayın evinin patronu olan Charles'ta. Ama ben bu ikilinin birlikte olacaklarına pek inanmıyorum. Diana dışarıya karşı çok sert ve kuralcı görünmeyi isteyen bir kadın ama içi kesinlikle öyle değil bunu bazı anlarda ortaya çıkarıyor. Bu arada Diana yayın evinin pazarlama müdürü, Liza'da onun asistanı.

Bir de az önce bahsettiğim Liza'nın en yakın arkadaşı Maggie var. Liza'nın sırrı bilen ve bu 26 yaş olayına onu daha çok iten kişi kendsi. Maggie sanat ile uğraşan 40lı yaşlarında lezbiyen bir kadın ve Liza'nın şimdi ki ev arkadaşı. 


Özet olarak birşeyler söylemem gerekirse her ne kadar Sex and The City 'nin yapımcısı tarafından yapılmış olsa da dizi mükemmel eğlenceli değil ya da mükemmel ağır bir dramayı işlemiyor. Ama ben bu tarz çerez dizileri seviyorum. Başka bir şeylerle ilgilenirken ekrana kitleyecek kadar detaylı diziler her zaman uygun olmuyor. Bu diziyi sevmemin en büyük sebebi sanırım sürekli 20li yaşları vurgulaması. Bir daha asla bu zamanların geri gelmeyecek olduğunu hatırlatan küçük bir kelime cümle dahi geçse şuan hayatımda beni biraz daha dürtüyor ve birşeyler yapmam gerektiğini yerimde durup saymamam gerektiğini düşünüyorum. 

Her zaman anımızı yaşamalıyız, bugün bir daha geri gelmeyecek. Ne kadar gülsek ne kadar eğlensek veya ne kadar ağlasak o kadar iyi ! 




31 Ağustos 2017 Perşembe

Son Günüm.

Yazın son gününden merhaba
Kendime ayırdığım sürenin bugün sonuna geldim.

Son 14 dakika
14 dakika sonra 1 eylüle dönecek ay ve benim zamanım dolacak.

Bu yola çıkarken kendime bir sürü söz verdim
Kendim ile ilgili yapmak istediğim tonlarca planım
Arkadaşlarımla gülüp eğlenmek için binlerce anılarım olacaktı.
Olacaktı.
..
...

Sabote edildim.
Yapamadım bir çoğunu.
Kafamı hep meşgul ettiler.
Kafamı ve kalbimi meşgul edecek çok malzeme verdiler.

Şuan son 11 dakikam kaldı.
Şu son 11 dakikada sıfırlayabilir miyim herşeyi ?

Bu yola çıkarken kendime tam olarak 105 gün vermiştim.Şimdi 105 günden geriye kalan sadece 8 dakikada istediğim ve planladığım herşeyi sadece kafamda yaşayacak kadar bile hayal gücüne sahip değilim.

23:59




Kendime Anlamsız Bir Not

Koskoca bir boşlukta yine anlamsız bir yoğunluğun içindeyim.
Buydu aslında amacım en başında, kendime koskoca bir boşluk yaratmak.
Ama yarattıklarım konusunda çok başarısızım hayat haklısın.

25 Ağustos 2017 Cuma

Bazı Şeyler Biter

Bazı şeyler biter. 
Bu demek değil ki geri kalanlar için de son.
Bittikten sonra yakacaksın ışığını alacaksın kendini karşına bir bir anlatacaksın.
Hiç bir detayını atlamadan en derinine kadar.
Bazen bir gülüşte ki dudak kıvrımına
Bazen ise bir nefeste ki kalp ritmine kadar.
O gün işte neler yaptığını anlatacaksın mesela
Hangi hesaplamalarla ne kadar uğraştığını
Yine maillerin arasında kaybolduğunu
"Ben ne yapıyorum ya burada" dediğini hatırlayacaksın
Bunlarla da bitmeyecek.
Anlatacaksın
O gün hangi yemeği pişirdiğini
Televizyonda çalan müziği
Ve paylaştıklarını 
O müzik orada susacak ama
Üzülme yeniden çalacak yakında.

19 Ağustos 2017 Cumartesi

Hayata Dair.

Hep bildiğimi sandım ama hiç birşey bilmiyormuşum bunu daha yeni anladım.

Word bile sürekli yazı hatası veriyor. Halbuki kendimi bildim bileli Türkçe konuşuyor, okula gittiğim seneler boyunca Türkçe öğreniyordum.

Hayat benim için tam olarak böyle, o hep öğretiyor ama ben hiç öğrenmiyorum.


Mesela herkese yetişmeye çalıştım hayatım boyunca. Mutluluğuna, sinirine, kızgınlığına, kırgınlığına ve ilişkilerine… Yetişilmesi gereken zamanlarımda kendimden başkası olmuyor ama yanımda. İyi eleştirimi de kötü eleştirimi de kendim yapar oldum mecburiyetten. Fiziksel olarak bile ağırlık kaldıramıyorken kolay kolay, kalbim ve aklım için yardıma ihtiyacım var. Tam da bu evrede sessizliğe bürünüyor hayat ve ben kendimle başbaşa kalıyorum.

18 Ağustos 2017 Cuma

My AliExpress



Son zamanlarda herkesi ele geçiren Aliexpress!! Ben bu sitenin müptelasıyım desem ne eksik ne de fazla olur. Instagram üzerinden satılan ürünler ya da çoğu butikte satılan ürünleri bu siteden ben çok uygun fiyata alıyorum. Şu sıra çok popi olan ürünleri adığım güvenilir kullanıcıların sitelerini burada paylaşacağım, belki arayıp denk gelemediğiniz ya da güvenip alamadığınız zamanlar olmuştur :)




                                                 İlk olarak instagramda geçen sene                                             fazlaca satılan bu ürünü ben bu siteden                                                                            sadece 1,18$  a aldım.

                                                 Mağaza için linke gidin ; Tık Tık !


13 Ağustos 2017 Pazar

Deniz Yıldızı


Deniz yıldızı buldum bugün denizde. Önce çok sevindim sonra da yolda yürürken müstakil bir evin kapısının üstünde asılı kadar büyük olmadığı için üzüldüm. Elime aldığımda hareket ediyordu. Sanki hiç canı yokmuşcasına koydum onu çantama eve gelince de kurumaya bıraktım. 
Kendi zevklerimiz için kurutuyoruz böyle herşeyi. Yeri geliyor o an ki keyfin için karşında ki insanı kurutuyorsun, yaşanmışlıkların yokmuşcasına, yeri geliyor kendini... 

Bense bugün bulduğum deniz yıldızının sadece küçük oluşuna odaklandım. Büyüyen ve bencilleşen herkes gibi.

6 Ağustos 2017 Pazar

Dizi Önerisi : The Bold Type


Eskiden her akşam saatlerce dizi izleyen Melis uzun zaman sonra ilk defa yeni bir diziye başladı ! Çok sevdiğim ve yazmayı istediğim bir kaç dizi daha var ( Misfits, Girlboss, Sense8 gibi ) ama şuan uzun zamandır beklediğim dizinin yayınlandığını görünce 1.bölümünü izler izlemez yazmak istedim :)

Bu sefer ki dizimizin adı The Bold Type. Amerika da çekilen, dram ve komedi olan, hepimizin hayali olan bir iş ortamında çalışan 3 kızı konu alan bir dizi. Bu tarz diziler benim dikkatimi her zaman çok fazla çekiyor.

2 Ağustos 2017 Çarşamba

Kırmadan anlamaz mıyız hiç neyin doğru olduğunu ?


Biz de kitaplar gibiyiz aslında. Herkesin farklı bir hikayesi var hayatında. Herkesin amaçları ve yaşadıkları birbirinden çok farklı. Mesela benim kitabımım adı Melis, senin ki Ayşe, Mehmet, Ali… Ben bugün biraz kendi kitabımı özetleyeceğim kendime.

Fidanlar Ağaca

Planlarım her zaman istediğim gibi ilerlemeyince hayal kırıklığına uğratıyor hayat beni. Benim için her plan sonrasında bir hayale dayanıyor. Planladığım herşeyi kafamda önceden yaşarım çünkü.
Bir fidan ekiyorum, sonra hayallerimde ağaca dönüştürüyorum. Eski bir Çınar ağacını düşünün onun gibi her dalında ayrı bir noktasını planlıyorum hayatımın, hayalimin. Toprağın gücü var demek ki Çınar'a sahip çıkıyor ama benim kafamın bu kadar gücü yok ki tek tek her dalından kırılıyor ağcım.

31 Temmuz 2017 Pazartesi

İzmir de Üç Gün Batımı..

Değişikliğin her zaman iyi hissettirdiğinden bahsetmiştim. Gerçekten de öyle oldu. Eskiden İzmir’den dönünce herkes İzmir’i sevdin mi ? diye sorardı. Ben her zaman hayır derdim. İnsan içinde yaşıyorken anlamıyormuş. Kışın değil ama yazın İzmir’i çok sevmişim ben J  

Sabah en güzel denize girip akşam evinize erken bir saatte dönebileceğiniz rahatlığı her şehirde kolay kolay bulamazsınız J 

Kendi kendime verdiğim sözleri tutmaya başladım. 
Kordonda yürüyüş, karşıyakada gün batımı…

Kendime daha verdiğim tonlarca sözüm var. Hepsini tutmaya yetecek kadar gücüm yok şimdilerde sadece. Ama yavaş yavaş topluyorum J

İzmir’deyken çok fazla gezip ama İzmir hakkında hiç yazmadığımı farkettim. Ben genel olarak böyle yapıyorum nedense yaşadığım yeri değil gezdiğim yeri yazmak önceliğim oluyor hep. Kendime verdiğim ikinci sözüm de Bursa’yı yazmak. Bundan sonra attığım her adımı dışarıdan bir gözmüş gibi atıp Bursa’ya da yer vereceğim sayfamda J

29 Temmuz 2017 Cumartesi

Bilen Bilir.

Hoşbuldum İzmir

Duygulandırdın beni ilk karşıladığında.  Şuan dayanamadım yazmak istedim en sevdiğim yoldan geçiyoruz. Turan istasyonundayım şimdi. Evimin önünden vapur kalkardı ama Karşıyaka'dan Alsancak a bazen otobüsle bazen de izban ile geçerdim , öylece denizin yanından geçip giderken izlemesini çok severdim bu manzarayı ,bilen bilir.


28 Temmuz 2017 Cuma

İzmir 'e Yolculuk

Yola çıkmak herzaman huzur verir mi ?

Evime gidiyorum bugün İzmir e. Özledim mi ? Şehir değilde yaşanılanlar ve paylaşılmalar özleniyor en çok. Yaşadıklarımı daha iyi hatırlamaya, paylaştıklarımı daha çok arttırmaya gidiyorum bu sefer.

Değişiklik her zaman iyi gelir bana. Mekan değişikliği, insan değişikliği. Çoğu insan için bu böyledir.
Kafamız ne kadar yoğun ise o kadar mutluyuz bence. İnsan kendisiyle başbaşa kalmaya görsün. Benim hem en yakın hem de en kötü arkadaşım kendimim. Çok güzel dinlerim kendimi, çok güzel sıkarım içimi. Bazı insanlar ise kendisinin tek 'kendimle mutluyum' kısmını yaşıyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz ?
Ben kendimle başbaşa kalınca hatırladığım tek şey kırgınlıklarım ,başarısızlıklarım ve tartışma esnasında karşımdakine söyleyemediğim için içimde tuttuklarım.

Beni bizler böyle yaptık sanırım, olsun. 👯

Kendimi bildim bileli içimde hep bir gezme isteğim var. Hiç üşenmem ben bu konularda. Saatlerce otobüs yolculuğuda çektim, paramız yetmediği için terminallerdede sabahladığımız zamanlar oldu, daha iyi gezebilmek için saatlerce bir şehri yürüdüğümde. İyi ki yapmışım, nicelerinide yapacağım hayat.

Neyse sonuç olarak ben bu sefer sözümü tutmaya gidiyorum. Karşıyaka sahilde gün batımına bir bakıp döneceğim. Uygun bir yerde indirebilir misiniz beni ?

23 Temmuz 2017 Pazar

İlk Sözüm Sana Deniz





Biraz denizin insana verdiği huzurdan bahsedelim mi ?


Ben 2 yıl İzmir de sahile 1 dakika yürüme mesafesinde yaşadım. Şimdi fark ediyorum denize o kadar az bakmışım ki… Karşıyaka da gün batımını o kadar az izlemişim ki.. Bunların pişmanlığını yaşayacağımı hiç düşünmezdim. Kaybettiğinde anlıyorsun değerini herşeyin her zaman olduğu gibi.





Sıkılmak

Uzun zamandır sıkılacak kadar boş vaktim olmamış meğerse. Yoğunluğumun içinde sıkıldığım anlar olurdu hep. Mesela işten çıktığımda evde tek başıma oturduğum zaman sıkılırdım. Ama aslında sıkılmak o değilmiş. Hep meşgul tutmuşum içimi, aklımı bir şeylerle. Şimdilerde 2 aydır evde otururken yine sıkıldığımı düşünüyordum. Aslında o zamanlarda da sıkılmamışım. O zamanlarda hep bir şeylerle ve birileriyle meşgul etmişim içimi.

22 Temmuz 2017 Cumartesi

Hayata Dair.

Evde sesten sıkılıp ses almak için dışarı çıkıp sonrasında kulaklığını takıp ortamdan uzaklaşmak isteyenler olarak kaç kişiyiz ?

Bu sorumu sadece bir internet sayfasına ya da cansız olan herşeye sormak istiyorum. Uzak durmak istiyorum çünkü canlı olan herşeyden. Ya da Herkül hariç :) İnsanların hatalarını köpeğimden bile kaçarak cezalandırmamalıyım kendimi. Bizlerin en büyük hatalarından birisi sanırım bu başkalarının hatalarını herkese ve özellikle kendimize yansıtmak. Bir insan sizi kırdığında bir diğerininde aynı şeyi yapacağını düşünürüz. Odaklanamayız yaşadığımıza ve sadece sorgularız. İlla insan olarak değil hayatta ki şeylerde öyle. En basitinden yaşadığım bir örneği verirsem, ben  bisiklet sürmesini sadece boş alan ya da yurtdışında sevenlerdenim. Türkiye de nedense yola çıkmaya hep korkmuştum. Bunu kırıp İzmir de 18 km lik bir bisiklet yolculuğuna çıktım. Benim için uzun bir mesafe gülmeyin :) Giderken hiç sıkıntı yoktu dönerken geliş yolunda karşımdan 3 bisikletli gelince ben panik yaptım ve kaçamadım o an ve birbirimize girdik. Bana korku geldi ve o günden sonra bisiklet binmek istemedim. Bu onların hatasıydı ama ben yine kendime yansıttım.

19 Temmuz 2017 Çarşamba

Hommade Basil ☘️



Bugün Melisin mutfağında günün lezzetlerinden Pesto sos vardı :)

Öncelikle taze fesleğen bulmak için uzunca bir zaman ve emek harcayıp, çam fıstığını ve sarımsak tozunu almak için de Bursa nın en güvenilir aktarına gitmek için evden baya bir yol gittim :)
Bu arada her aktara güvenilmez diye annem bas bas bağırdığı için benim aktar takıntım buradan geliyor :)



17 Temmuz 2017 Pazartesi

Tohumlu Kraker

Her diyetisyen çıkışı beni yeni bir maceraya sürüklüyor. Bu sefer ara öğün olarak eti form tarzı krakerleri verdiği için bende onları çok sevmediğim için internetin başına oturdum ve yazdım ;


 ⇉ chia kraker

Nasıl bir şey yapabilirim diye bakarken herkesin farklı ölçülerde aynı malzemeleri kullanarak yaptığı bir şeyler benimde kafamda yeni bir fikir oluşturdu. Ben de en sevdiğim tatları kullanarak ortaya bir kraker çıkardım :)

Çok mu güzel oldu ?

Ev üyeleri için tatsız tuzsuz benim içinse çok lezzetli 😋


15 Temmuz 2017 Cumartesi

When i was a child............



When i was a child............

Diye başlayan cümlelerde bugün : Terzi Melis 

Küçüklüğümden beri kıyafetlerimi kesip yeni kıyafetler diktiğim, kendi takılarımı yaptığım, arkadaşlarıma ve kendime ördüğüm örgüler sonucu bence az da olsa yetenekli olduğumu düşünüyorum. Yaptıklarım anneme göre kimi zaman ziyanlık kimi zaman ortalık dağıtmak olsa da ben bir şeylerle uğraşmasını  her zaman çok sevdim. 

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Tavuklu Bir Can Sıkıntısı



Bu aralar işsiz sürekli evde olan ve diyet yapan birisi olarak gün içinde yaptığım tek düzenli şey öğün listemi uygulamak. Yaklaşık 6 haftadır diyet serüveninde olduğum için açıkçası yemek hazırlamaktan ve aynı şeyleri yemekten haliyle sıkıldım. O yüzden yemeklerimi değişik şekilde tüketmeye çalışıyorum.

Arkadaşlarım yaptığı yemekleri çok severken babam yaptığım yemeklerden hiç hoşlanmıyor 😄 . Annem 10 günlük bir tura çıktığı için babannemi eve çağırmak benim ve babamın yemek düzeni için mükemmel bir plandı.
Bence ben değişik soslu ve genelde yağı ve tuzu kullanmadığım yemekler yaptığım için babamın hoşlanmadığını düşünüyorum. Yoksa gerçekten çok lezzetliler 💓


Yaptığım yemek belki de bloglara konu edilecek bir yemek değil ama zaten ben de yazı yazmak istediğim için yazıyorum.

27 Haziran 2017 Salı

🐶 Herkül 🐶


Az önce blogumu incelerken Herkül geldi yanıma oturdu gözlerimin içine baktı ' her şeyi yazıyorsun beni neden yazmıyorsun Melis' der gibi bakıyordu adeta 😅

Bir gün oturun ve kendinizi dinleyin.

Kadıköy Bostancı minibüsünde giderken yazasım geldi birden sana blog. Söze nereden nasıl başlamalıyım bilmiyorum. İşsizlikten oradan oraya savrulurken ilk resmî tatilimi İstanbul da gerçekleştirdim. İnsana huzur veren bir yapısı var bu şehrin. Kimisi için kalabalık sadece sıkıntı ve telaşa anlam ifade edebilir ama en güzeli sanırım benim için kalabalığında kaybolmak ve düşünmemek çok fazla.

Hayatımda herzaman hep birşeyler için uğraştım. Üniversite de okulu uzatmadan mezun olmak hatta tek bir dersten bile kalmadan mezun olmak, o süre boyunca çalışmak, sonra mezun olduğun gibi bir işte atlamak, bu arada kendinin ne istediğini tam anlayamamak.

Sanırım ömrümde ilk defa kendimin gerçekten istediği şeyi yaptım. Rahatladım.. Düşünmüyorum şimdi yarınım ne olacak, ben hayatımın nasıl bir noktasındayım.. canım o an nasıl istiyorsa öyle yaşıyorum ve sanırım sıkılana kadar da böyle yapacağım.

Size tavsiyem ;

Bir gün oturun ve kendinizi dinleyin.

2 Haziran 2017 Cuma

Diyette 1. Haftanın Sonu


Merhaba arkadaşlar ,

Bursa ya döndüğümden beri belirli bir diyet periyoduna girdiğim doğrudur. Hayatım boyunca belirli dönemlerde kendi kendime diyet yapmıştım ama hiçbir zaman istediğime ulaşamamıştım. Bu sefer bir uzmandan destek almaya karar vermiştim. Uzunca bir süre internette araştırma yaptım ve Yusuf Yaşar ile karşılaştım. Hakında çok güzel yorumlar var. Ben gideli daha bir hafta oldu. Haftaya kontrolüm var ne kadar zayıflayacağımı çok merak ediyorum açıkçası.Ben biraz bünyemin yapısından ve yemek düzenimi nasıl değiştirdiğimizden bahsedeceğim.

23 Mayıs 2017 Salı

Holdinglerin sıkıcı yaşamını bırakıp kendini dünya turuna attı !

Holdinglerin sıkıcı yaşamını bırakıp kendini dünya turuna attı ! diye başlamayı ben de çok isterdim. Ben sadece şantiyenin, rafinerinin gaz kokusunu bırakıp kendimi Bursa ya geri attım 😋 . Bu yaz 3 aylık bir tatil planının ardından eylül de tekrardan iş bulma umuduyla yoluma başlamış bulunmaktayım. Herkesin deli misin hazırda işin varken iş mi bırakılırmış millet işsizlikten ölüyor dediğini duyar gibiyim. Bırakılıyor arkadaşlarım.

İşi bırakmanın vermiş olduğu boşluğu nasıl değerlendireceğime dair bir sürü plan yapmıştım bırakmadan önce. Bırakalı daha 5. günümde fark ediyorum ki yaptığım plan sadece sabah 9 öğlen 12 arasını dolduracak kadarmış 😑 .  Yeni aktiviteler üzerinde kafamı yoracağım. Önerileri kabul ediyorum.


Bol bol film dizi kitap önerileri ve yemek tariflerinin yazılacağı bir 3 aylık periyoda hep birlikte hoş gelmiş bulunmaktayız. Uzun zamandır yazmıyordum bu da benim için bir geri dönüş yazısı olsun.

Hoşbulduk melistunger.blogspot !


12 Mart 2017 Pazar

Chia Puding 💓



Sağlıklı Sabahlara Merhaba !

Yine bir pazar ve ben yine mutfaktayım. Ev yapımı fıstık ezmem bittiği için yenisini yapma zamanım gelmişti. .Kabuklu fıstıkları soymak fazlasıyla yorucu ve parmak acıtan cinsten olsa da sonucun her zaman buna değdiğini düşünüyorum. Bu sefer fıstık ezmemi kavurmadan yaptım ve içine chia tohumuyla keten tohumu da ekledim.( Bunu daha önceden Beril Oymak'ta gördüm ve bu sefer o şekilde denedim. ) Ve daha da sıvı olması için daha uzun süre robottan geçirmem gerekti. Sonuç yine mükemmel  💓

Chiaya elim değmişken chia pudding yapmadan günü kapatmak istemedim. Biz çalışanlar için alternatif kahvaltı çeşitlerine baktığımız zaman hep yoğurt-yulaf  tarzı postlara denk geliyoruz. Geçtiğimiz hafta evde granola yapmıştım ve iş yerinde sabahları süt ile birlikte onu tüketmiştim. Bazen de ara öğünlerimde evde yaptığım yoğurt karışımlarını tükettim. Bu sefer yarın için değişik bir şeyle güne başlamak istedim, sonuçta çılgın pazartesi biz çalışanları tüm kötülüğüyle bekliyordu. 


💬 Malzemeler

Ana temel malzememiz chia, gerisi bence tamamen size kalmış. Ben daha önceden sizle paylaşmadığım reçelimsi jelimle birleştirdim bu sefer. Reçelimsi jel çok değişik bir isim oldu ama nasıl ifade etsem bilemedim. 

Jel 
Dilediğiniz meyve
2 3 tatlı kaşığı su
1 tatlı kaşığı pekmez
Birazcık nişasta

Her şey yine göz kararı 🙈  Meyveleri ilk olarak ısıtmaya başlıyoruz, yavaş yavaş suyu çıkıyor. Bu sırada pekmezi ekliyoruz. Meyve çok su salarsa siz daha az su eklersiniz. Nişastayı en son ekleyip pişirmeye başlıyoruz. Aslında nişasta bu sıvı karışımı katılaştırmak için o yüzden göz kararı ekleyip jelimsi kıvamı elde ediyoruz.








Hazırladığımız jeli kasemizin en altına yerleştirdik. Ayrı bir  yerde chiamızı şişirteceğiz. Ben bu kabım için yarım bardak süt ile 2,5 yemek kaşığı chiayı şişirttim. Son olarakta bu karşımın üstüne ekledim ve buz dolabına kaldırdım.

Sabaha kadar chialar daha da şişecek ve pudingim hazır olacak.
💗



9 Mart 2017 Perşembe

KABAKLI BİŞİİ 👀

Selam 💋,

Yine buralara çok uzak kaldığım bu zamanlardan fırsatını yakaladığım ilk an kendimi buraya attım. İzmir'in havası bu ara biraz şaşırtıyor. Yağan yağmurun karı biz şantiye çalışanlarına oldu. Normalde akşam 7 de çıkarken iki gündür 4 te çıkıyorum. Hal böyle olunca vücudumda istemsiz bir enerji birikimi oldu, bende kendimi dışarı attım. Kahvemi yudumlarken huzur içinde yazıma dalacağım :)

Aslında uzun zamandır yaptığım bir atıştırmalık tarifi yazacağım ama yazıya başlayışım farklı bir konuya dalacağım gibi gözüktü.


Ben İzmir e geldiğimde inanılmaz sağlıksız besleniyordum. Sanırım birden aileli hayattan böyle bir hayata geçince yediğim tek şey hazır gıda oldu. O da bünyemi çok kötü etkiledi. 10 aydır sağlıklı beslenmeye çalışma serüvenimde sürekli bir şeyler yeni tarifler okuyorum ve deniyorum. Beğendiğim bir kaç şeyi de daha önceden yazdım.

Bugün en sevdiğim sebze olan kabağı nasıl tükettiğimin tarifleri gelecek. İlk olarak ;

Kabak Cipsi 👍

( Her şey göz kararı)

Kabağı ince ince dilimliyoruz, ilk önce sade sodaya batırıp daha sonra una batırıyoruz ve yağlı kağıda dizip fırına veriyoruz.

Bu sanırım kabağı tüketmeyi en sevdiğim yöntem benim. Ben un olarak genelde galete unuyla yulaf kepeğini karıştırarak kullanıyorum. Bence her un çeşidi olur diye düşünüyorum. Bence yağda kızartmaktansa yağsız olarak fırında pişirmek çok daha sağlıklı !

Mücverimsi Birşey  👍

2 orta boy kabak
1 yumurta
Hindistan cevizi yağı
3 yemek kaşığı yulaf kepeği/ karabuğday unu vb.

Kabağı rendeleyip suyunu iyice sıkıyoruz. (Eğer sulu kalırsa tarif tutmuyor dağılıyor) Rendelediğimiz kabağa yumurtayı kırıyoruz ardından unu ekliyoruz. Kabağın boyutuna göre un az gelirse arttırabilirsiniz. Ben her yapışımda içine kafama göre baharatlar koyuyorum. Orası sizin kararınız 👯👯