18 Aralık 2016 Pazar

Gronala Bar !

Merhaba :)

Sanırım hastaysam ve hava dışarı çıkamayacak kadar soğuksa ben kendimi değişik lezzetler yaparak eğlendiriyorum. Uzun zamandır gronala bar yapmak istiyordum, buna daha bugün vakit bulabildim.  İnternette gronala bara dair birsürü tarif var. Hepsinden biraz esinlenerek ortaya birşeyler çıkardım. Net verebileceğim ölçülerim yok, çoğu şey göz kararı :)

6 Aralık 2016 Salı

" Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla "




" Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla "
Can Yücel 

 Bu şiiri küçüklüğümden beri çok severek okurdum. Yaşımın her döneminde farklı anlamlar uyandırmıştır. Bugün okumadım, kendisi geldi aklıma küçücük bir an ile. Bu yaşımda okuduğumda uyandırdığı anlam her senekinden biraz daha ağır oldu.

Küçük bir Bursa ziyaretinin üstünden İzmir'e geri dönünce hissettiklerim çok farklı oldu, her zamankinden biraz daha ağır. Yazarken bu kadar duygulanacağımı bilseydim yazmaya hiç başlamazdım şu yazıya da neyse! Eskiden İzmir'e döndüğümde İzmir'i yaşamak için dönerdim bin bir hevesle. Sanırım anladım ki İzmir'de yaşanacak hiç birşey yokmuş benim için.
( Her şey, hiç birşey vs. bu gibi kelimeleri her kullandığımda metin düzeltmenin verdiği kırmızı altyazı hatası beni çok geriyor. Aranızda imla hatasına sinir olanlar varsa şimdiden özür. O kadar da karamsar değilim bak demeye çalışmak sanırım yazının tam can alıcı kısmında araya girip çok saçma şeylerden bahsetmek )

İzmir'i sevenler gelsin bir bana anlatsın, ben neyi görmüyorum bu şehirde ? Ya da gerçekten yalnızlığın verdiği karamsarlıktan mı kör oldum bu kadar. Eskiden her günüm dışarıda kalabalıkların arasında geçerdi.Akşam eve gittiğimde bir ses olsun istemezdim. Şimdi gündüzlerim bir sürü insanla konuşmakla geçiyor iş yerinde ama akşam eve gittiğime ses istiyorum ben, yakın bir arkadaş, ailemden birisini istiyorum.  Bu kadar açık olmaya korkuyorum duygularımı yazarken. Çok savunmasız duruyorum sanırım oralardan bakıldığında. Değilim aslında,gerçekten bakın değilim!
 Sadece yakınlarım okurda üzülürler diye çekiniyorum. Anlatmak istediğim çok şey var, bir sürü hisse sahip olup hiçbirisini ifade edebilecek güce sahip değilim ama. Keşke kendime bir nickname yaratsaydım adını Mel. koysaydım. O zaman ne yazardım var ya hem de ne !

Neyse, şimdi kalkmam lazım. Şimdilik hoşçakal Starbucks ve güzel kahvesi. Evde çok işim var.




30 Ekim 2016 Pazar

Barselona - Zaragoza


      Evet Roma'dan sonra ki rotamızzzzz erasmus zamanım boyunca çoğu insan gibi gitmeyi en çok istediğim yerdi...

Barselona 


Barselona ya vardığınızda hava limanından şehir merkezine gitmek çok kolay. Biz hava limanından metro kullanarak şehir merkezine geçtik. Hostelimizide şehir merkezinden tercih ettik. Hostel konum olarak çok iyiydi ama hizmet konusunda çok memnun kalmamıştım. Havlular paraylaydı ve duş alırken su sıkıntısı yaşadık. Hostelin linkini yinede paylaşacağım,dediğim gibi en merkezi yerdeydi ;


25 Temmuz 2016 Pazartesi

Zamanı Yakalama Konusu

Hayat üstüne hayatım üstüne yazı yazmaya başladığım zaman hep bir odaklanma sorunu yaşıyorum. Sıkıntı hayatım odaklanılmayacak kadar kötü olduğu için mi yoksa benim odak sorunum olmasından mı kaynaklanıyor ben henüz bunu çözemedim.

Dışarıdan bakıldığı zaman mezun olduğunun 1.ayı iş bulan, büyük bir şirkette en başından beri çalışmak istediği pozisyonda çalışan, İzmir gibi güzel bir şehirde yaşayan birisi olarak gözüküyorum. Üniversite hayatı boyunca bir çok yerde çalışmış, bir çok ülkeyi gezmiş, hatta çoğuna göre gezmeye doymuş olması gereken birisiyim.

Dışarıdan işler çok güzel gözüküyormuş. Sanırım bazen ben de dışarıda bir durup kendime bakmalıyım içime bu kadar odaklanmadan. Aslında ben içime de odaklanmıyorum aksine hayatıma odaklandığımı düşünüyorum. Daha 23 yaşındayım. Önümde daha çalışmak için çok uzun yıllarım var. Modern köleliğe çok erken bir yaşta atıldığımı düşünüyorum bazen. Bazen de ne kadar erken o kadar iyi ! diyorum. Diyorum çünkü ne kadar erken başlarsam o kadar erken bitirebilirim.

Eskiden dur durak bilmeyen bir enerjim vardı. Hiç uyumadan okula, oradan işe, oradan kursa gittiğim zamanlar olurdu. Ya da havaalanlarında sabahlayıp hiç bilmediğim şehirlerde gezdiğim zamanlar.. Şimdi gün içinde uyumak, yemek yemek,gezmek ve diğer ihtiyaçlarımı gidermek için sadece 9 saatim, 2 haftada bir günde boş 1 günüm var. Ne güzel !

Zaman akıp geçerken zamanın çok gerisinde kaldığımız anları yaşıyoruz. Çevreme bakıyorum onlar da öyle. Sanırım bu aralar herkes böyle.

Şimdi fark ediyorum ki zamanı yakalama konusunda henüz daha çok acemiyim. Bu tempoya alıştığımız zaman ben de bizler de zamanı yakalayanlardan olacağımızı umuyorum.

21 Temmuz 2016 Perşembe

Yoğurtlu Birşey !





Bugün günlerden cuma ! Daha pazara 2 gün olduğunu farkettiğim zaman içimde küçük bir burulma olmadı değil. Bende işe başlamadan önce kafamı biraz dağıtmak istedim. Bugün işteyken akşam yediğim yoğurtlu bir atıştırmalık tarifi vereceğim. Yoğurdu çok sevdiğim için içine herşeyi katıp yiyorum. Ama bu biraz farklı bir tarif.


Malzemeler;

6 yemek kaşığı yoğurt
2 tatlı kaşığı chia
1 çay kaşığı pudra şekeri/vanilya özü/bal/pekmez(tatlandırmak için)
Granola
İstediğiniz bir meyve ve kuruyemişler



İlk olarak yoğurtla pudra şekerini iyice bir çırpıyorum ki yoğurdum tatlansın. Daha sonra içine chiaları atıyorum.Bunu ben geceden hazırladığım için sabaha kadar yoğurdum sulanmasın diye chia koyuyorum o yoğurdun sulanmasını engelliyor hemde besin değeri olarak önemli.



İkinci işlem olarak istediğim meyveyi yoğurda koyup eziyorum tam ezilmesini istemiyorum arada büüyk meyve parçalarından hoşlanıyorum.

Granolamı katıp yoğurtla karıştırıyorum. (Granola tarifim için tık tık )

En son olarak yoğurdun üstünü granola ile kaplıyorum ve istediğim kuru meyvelerle kuruyemişleri en üstüne koyuyorum.


üstten görünüşü bu şekilde. Ben biraz evde yaptığım fıstık ezmesinden de koymuştum.( Fıstık ezmesi tarifim için tık tık ). Kısacası istediğiniz gibi süslemek sizin damak zevkinize kalmış :)








İtalya ( Milano - Venedik - Floransa )

20 Temmuz 2016 Çarşamba

Granola'm !

Günaydın ! Bugün işe sabah haberlerimi okurken başlamak yerine yazımla başlamak istedim. Mutfağımda en çok kullandığım şeylerden birisi yulaf. Hepimiz yulaf ezmesinin besin değerleri açısından ne kadar zengin olduğunu az çok duymuştur. Sindirimi iyileştirmesi temizleyici bir özelliğe sahip olması gibi bir sürü özellikleri var. Ben yulafı granolaya çevirmeden önce de tüketmesini seviyordum. Yoğurt,salata ve semizotu salatası yaptığım zaman içine hep yulaf eklerdim ama granoyı meyveli yoğurtlarda kullanmasını çok seviyorum.




Ben bu markayı ilk kez kullandım ve çok hoşuma gitti. MacroCenter dan almıştım 7-8 tl civarı bir şeydi.

BİRAZ HİNDİSTAN CEVİZLİ ?



15 Temmuz 2016 Cuma

TAM BUĞDAY UNUNDAN POĞAÇA


Fotoğrafta doğruyu yansıtmasa da tadı gerçekten mükemmel :)  Ben bu ara kafamı yemek yaparak dağıttığım için bir sürü tarif deniyorum. Beğendiklerimi burada yayınlayacağım.  Sabahları çok erken uyandığım için kahvaltımı da çok erken ediyorum eee haliyle acıkıyorum da. Çok yoğun bir yerde çalıştığım için öğle yemeğine de öyle 12 de gidilmiyor hal böyle olunca bir ara öğüne ihtiyacım oluyor. Bazen bunu kayısı üzüm gibi kuru meyvelerle geçiştiriyorum bazende evde bu tarz kepekli poğaçalar yapıyorum.



12 Temmuz 2016 Salı

Ev Yapımı Fıstık Ezmesi

Merhabalarr

İzmir'e geldiğimden beri zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadım açıkçası. İşte o kadar çok yoruluyorum ki akşamları kendimi koltuktan kaldıramıyordum. Bu duruma bir son vermem gerekiyordu ilk evimi değiştirdim daha merkezi bir yere taşındım. Onca aydır ömrüm yolda geçerken denizin keyfine varamamıştım.Şimdi denize 2 dakika mesafede oturuyorum.Eve giderken kalabalıkların arasından geçiyorum bu bile insana çok iyi geliyor, onca saat işte kafa patlatınca.

Eski hobilerimi tekrar hayatıma geri kattım kendime mutlu olabileceğim güzel bir oda yarattım. Şimdi orada resim çiziyorum, kitap okuyorum :) Sonra gittim spora yazıldım. O kadar iyi geliyor ki  yorgunluğumu arttırmıyor aksine yorgunluğumu alıyor resmen.

Bunların yanında bir de yemek hobim başladı. Bir önce ki yazım da  dediğim gibi ilk tarifime fıstık ezmesiyle başladım.Herkes nutellayı çok severken ben fıstık ezmesine bayılıyorum. Amerika'dayken Jif diye bir markanın hastasıydım her sabah kahvaltım ya da öğle yemeğim fıstık ezmeli sandviçti.

Geçenlerde Alsancakta birtane bakkalda Jif e rastladım 60 tl ye satıyordu kafayı yemiş sanırım !
O yüzden almadım tabi ki ama daha uygununa inşallah bir yerlerde denk gelirim.
Neyse ben döneyim tarifime bu konuda her yerde çok fazla tarif var ben biraz oradan biraz buradan kendime bir tarif yarattım. Her şey göz kararı ! :)

Bunun için gerekli olan tek ana malzeme kabuklu fıstık. Yaklaşık 500 gr kabuklu fıstık alıyoruz kabuklarını soyup kokusu çıkana kadar teflon tavada kavuruyoruz. Kavururken içine yağ katmanıza gerek yok fıstık zaten kendi yağını salıyor. Sonrasında kavurduğunuz fıstıkları blendırdan geçiriyoruz. Ben bir kaç tur geçirdim arada açıp kenarda kalanları kaşıkla siz de karıştırıp harmanlayın. İsterseniz işlemi burada bırakabilirsiniz çok fazla blendırdan geçirince zaten kendi yağını salıyor ama ben içine 1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı ekleyip tekrar karıştırdım. Hindistan cevizi yağınız yoksa zeytinyağını da tercih edebilirsiniz. Fıstık ezmemi biraz tatlandırmak için içine 2 tatlı kaşığı pekmez ekledim, kıvamını da biraz sulandırmak için 1 yemek kaşığı su koyup tekrar blendırdan geçirdim.

Aslında dediğim gibi bu tarifte sabit olan tek şey 500 gr fıstık. Yağı, pekmezi, suyu eklemek tamamen sizin damak zevkinize kalmış bir şey.

Malzemeler ;

500 gr fıstıklı kabuk
1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı/zeytinyağı/tereyağı
1 yemek kaşığı su
2 tatlı kaşığı pekmez,ya da 1 tatlı kaşığı pekmez 1 tatlı kaşığı bal ( ya da hiçbirisi! tamamen sizin damak zevkinize göre)