13 Ağustos 2017 Pazar

Deniz Yıldızı


Deniz yıldızı buldum bugün denizde. Önce çok sevindim sonra da yolda yürürken müstakil bir evin kapısının üstünde asılı kadar büyük olmadığı için üzüldüm. Elime aldığımda hareket ediyordu. Sanki hiç canı yokmuşcasına koydum onu çantama eve gelince de kurumaya bıraktım. 
Kendi zevklerimiz için kurutuyoruz böyle herşeyi. Yeri geliyor o an ki keyfin için karşında ki insanı kurutuyorsun, yaşanmışlıkların yokmuşcasına, yeri geliyor kendini... 

Bense bugün bulduğum deniz yıldızının sadece küçük oluşuna odaklandım. Büyüyen ve bencilleşen herkes gibi.


Ne hissettiğim ya da ne hissedemediğim , ne düşündüğüm ya da ne düşünemediğim arasında kalmak...

Bugün bir deniz yıldızını kolayca harcayan ben küçükken beş taş oynardım. Şimdi beş taş oynamaya kalksam her taşa bir anlam koyarım, bir de acılı bir hatıra kesin. 

Çocukken düşünmezdik hiç. Benim en büyük sıkıntım bilyelerimin sayısı, mahalle de en çok kimin tasosu olduğu ve hulolopu belimde kaç tur çevirebildiğimdi. 

Barış Manço öldüğü zaman Gülpembe şarkısı radyoda çıktığında ağlardım bir de. O yaşta bir çocuk gülpembe dinleyip niçin ağlar ? Hiç çözemedim çocukluğumun bu kısmını. Sanırım en büyük üzüntüm oydu o zaman. En büyük zevkim de kesinlikle annemin doldurduğu masal kasetini dinleyip uyumak. 

Çocukluğuma girince çok şey saymak istiyorum. Mesela paten kaymayı çok severdim. Şimdi nasıl korkuyorum anlatamam. Büyüdükçe herşeyden korkmaya başladım ben neden hiç bilmiyorum.

Bugece gitmek istediğim tek bir yer var. Bir bayram sabahı olsun ve ben dedemin de olduğu o kahvaltı sofrasında olayım. O yine ben sessiz ve hızlı konuştuğum için bana bağırsın, kahvaltı sonunda mişörizi en çok kim yemiş diye bakalım, ben benim yediğim anlaşılmasın diye birazını abimin tarafından alayım. Sonra köye gidelim ananeme ve köyde ki kızlar bana yere Çiçek çizilen oyunu  öğretsin, çocuklar yine kapıma ağaçtan yeşil elma toplayıp assınlar. Mesela ananem bana yine sobada sodalı ekmek pişirmeyi öğretsin ya da anane patatesi yapsın.

Yani kısacası çocuk olsam yine 
Korkum zillere basıp kaçarken yakalanmak olsun, Ağlayışım da sadece yere düşüp dizimi kanattığım için..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder