Bir sene önce gezi blogu olarak adım atmıştım buraya. Gezdikçe yazmaya başladım çok güncel
olamamıştım hiç bir zaman ama gezip yazmadığım o kadar çok yer olmuş ki şimdi o eksiklerimi tamamlamaya karar verdim.
Bugün günlerden Budapeşte !
Varşova'dan sonra prag geziminin beni ne kadar çok yorduğunu Prag yazımı okuyunca az çok anlayabilirsiniz. Prag'ı çok sevdiğim için her yerini karış karış gezmiştim. Yazımın linki burada ; http://melistunger.blogspot.com.tr/2015/04/prag-cek-cumhuriyeti-prague-czech.html
Prag'tan 7 saatlik otobüs yolculuğunun sonunda Budapeşteye ulaşmıştık. Giderken StudentAgency diye bir firma kullandık ve bileti 20 euro ya almıştık. Varşova Prag yorgunluğunun üstüne 7 saat yol gidince iyice yorulmuştum. Kendimizi hostele attık ve güzel bir dinlendik. İlk gün kendimizi çok yormak istemedik birazcık şehir merkezini gezip bir şeyler yemek için dışarı çıktık.Hemde hostelimizin konumunu keşfetmek istedik. Oleander Hostel diye bir yerde kaldık geceliği 6 euroydu evet çok ucuz ! Odalar temizdi ama tuvalet için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Aslında yurt dışında çoğu hostelin tuvaletleri çok temiz olmuyor bu yüzden yapacak çok fazla bir şeyimiz yoktu.
Şehrin sokakları bu şekildeydi dediğim gibi ilk gün sadece yiyecek bir şeyler bulmak için dışarı çıktık. Biraz ilerledikten sonra şöyle bir meydan geldi önümüze her yerde tahta masalar vardı ve yan yana yemek standları. Şu resimde gördüğünüz şeyden yemiştik. Adını şimdi hatırlayamıyorum ama her stand bu yemekten yapıyordu. Budapeşte'de hamur işleri çok ünlüymüş gitmeden önce de duymuştum gittiğimde de bunu gördüm :)
Neyse yemeğimizi yedikten sonra hostele döndük ve dinlendik ertesi günü şehir merkezinden olan free walk tour diye bir şey olduğunu duyduk. Daha önceden hep kendimiz haritadan bakarak gezmiştik bu ilk defa bir tura katılışımız olacaktı. Bu turlar ücretsiz oluyor turun sonunda eğer memnun kalırsanız para veriyorsunuz istemezseniz de vermiyorsunuz :) Turun başlangıç noktalarına bu siteden bakabilirsiniz ;
Saat : 10:30 da tur alanında buluştuk ilk noktamız
Aziz Stephan Bazilikası Budapaşte'nin en devasa yapıları arasında yer almaktadır. Şehrin en büyük kilisesidir ve yüksekliği Parlamento Binası ile aynıdır. Dilerseniz en üst kata çıkarak şehrin manzarasını buradan izleyebilirsiniz. Kiliseye giriş ücretsiz ama manzara için terasa çıkmak ücretlidir. Bununda yaklaşık 5-10 TL arasında bir ücreti vardı.
Hungarian Academy of Sciences ;
Bilim akademisinin içine girmemiştik sadece önünden geçtik.
Chain Bridge ;
Buda ve Peşte'yi birbirine bağlayan en önemli yapılardan biriside bu Zincirli Köprü'dür. Bu köprü için anlatılan değişik bir masal var. Bu yapının mimarı köprüde bir hata bulunursa köprüden kendini atacağını söylemiş ve kimse bir kusur bulamamış taa ki bir çocuğun çıkıp bu aslanların dili yok diyene kadar. Bu masala göre de mimarı kendisini köprüden atmış.
Royal Palace ;
Gellert Hill ;
Buraya resmen tırmandık ! O merdivenleri çıkarken içimden dediğim tek şey 'umarım bu yorgunluğuma değer bir yere gidiyorumdur' du. Gerçekten de mükemmel bir yere ulaştık. Sanırım bütün şehri en net görebileceğiniz yer burası. Kesinlikle uğramanız gereken bir yer.
Bu özgürlük heykeli 2.Dünya savaşından sonra komünizme ait tek şeymiş. Bu heykel dışında o dönemden kalan her yapı yıkılmıştır.
Parlamento Binası ;
Parlamento binası ilk başta anlattığım bazilika ile aynı boyda ve Budapeşte'de bu yapılardan daha yüksek bir yapı inşa etmekte yasak.
Margaret Adası ;
Tamamen orman alanı olan bu ada araç trafiğine kapalı. Biz yürüyerek gitmiştik. İçeride japon bahçesi,su kalesi ve yüzme havuzu filan var. Yürüyüş ve piknik için gidiyorlar. Zaten yolda ilerlerken fark edersiniz herkes spor kıyafetleriyle koşuyor. Bu fotoğrafımda adaya ilerlerken köprüden bir manzara :)
Burası benim turumun sonra durağıydı :) Budapeşt nasıl mı ? Gezerken çok normal bulmuştum ama şuan anlatırken gerçekten bayıldım. Bir daha gidilecekler listeme ekledim. Bu sefer gezemediğim yerleri de gezebilmek için :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder