28 Haziran 2016 Salı

Shameless Chicago !


Evet vizeyi aldık Amerika yolcusu kalmasın :) Uçak biletimizi çalışma tarihimizden birkaç gün öncesine aldık ve gidiş biletimizi Chicago ya aldık. Amacımız çalışmaya başlamadan önce birkaç gün gezelimdi. Gitmeden önce kalacağımız hosteli ayarladık. Hostel seçerken şehir merkezinde olmasına dikkat ettik. Hepimiz yurtdışı konusunda acemiydik o yüzden ucuz olsun diye uçsuz bucaksız yerlerden tercih yapmadık ki Chicago çok tehlikeli bir şehir gerçekten de çok fazla evsiz var.

Hostelimizin adı Hi Chicago'ydu web sitesi de ; http://hichicago.org/ . Gerçekten gidince anladık çok güzel bir tercih yapmışız. Zaten bu Hi - ... serisi çok ünlü Newyork'ta da bu hosteli tercih etmiştim. Çünkü bunlar hep yerleşimlerini lokasyon olarak şehrin merkezlerine ve gezilebilecek yerlerine yapmışlar. Bunların dışında hostel çok temizdi ve sizi bütün bir gün tok tutabilecek bir kahvaltı hizmeti veriyor. Amerika'nın kahvaltı tarzını tamamen sizlere sunan bir açık büfesi var :)

Hostelimize vardığımızda akşam olmuştu. Etrafı bir dolaşalım diye çıktık ama inanamadım saat 11 mi neydi heryer kapanmıştı ve sokakta sadece evsizler vardı :D Starbucks'a gidelim dedik o bile kapalıydı sadece Mc Donalds açıktı. Gittik karnımızı doyurduk ama kapının önü evsizlerle ve zencilerle doluydu. Amerika da ilk günü olunca insanın doğal olarak biraz ürpermiyor değil zenci dostlarımızdan :D

Herşeye rağmen ışıl ışıl gökdelenlerle aydınlanan bir şehir burası. İlk gece dolaşırken çekindiğimiz bu fotoğrafımız şurada şöyle güzel bir hatıra olarak dursun :)


Açık bir market bulduk ve hemen gittim şu starbucks'ın cam şişelerde satılan kahvelerinden aldım. O zamanlar Türkiye'de yoktu bende starbucks hayranı olarak bunları görünce bayılmıştım :D Kahvemi aldıktan sonra hostele geri döndük ve uyuduk yarın bizim için zor ve yoğun bir gün olacaktı :)

Çok güze bir uyku çektikten sonra o muhteşem kahvaltıya indik ve birisiyle tanıştık ve bu kişi tabiki de Türk birisiydi. İsmi Mehmet'ti. Kendisi iş için bir konferansa gelmiş ve o gün o da kahvaltıdan sonra bizim gibi şehri gezecekti. İyi ki Mehmet abiyi görmüşüz. Biz dolaşmaya nereye bile gideceğimizi bilmezken Mehmet abi bize bütün Chicago'yu gezdirdi. :) Kendisine teşekkürleri bir borç bilirim.

Evet kahvaltımızı ettik ve çıktık dolaşmaya. Tarihi binadan çok gelişmiş yapıların olması beni çok etkilemişti. Nerdeyse her yüksek şaşaalı gösterişli binanın fotoğrafını çekmiştim :)







Sanırım Chicago denildiğinde akla en çok gelen 2 şey var birtanesi Millennium Park diğeri de Skydeck :)

Millennium Park;

Millennium Parktan bahsedince herkesin aklına gelen şu meşhur fasulye :) Orada fotoğraf çektirmeden dönseydim olmazdı herhalde 


 Normalde şu arkamda ki ekranda ağzından su fışkırtan insan olmalıydı :d ama fotoğraf çektirirken yakalayamamışız :)


Ben olmadan yakalanmış :)




Yaz aylarında bir konser programı oluyor ve ücretsiz konserle veriliyor bu alanda hemen The Bean in yanında yer alıyor bu konser alanı :)  Konser pogramını her yerden kolaylıkla temin edebilirsiniz zaten gittiğinizde.




Dergimiz bu şekilde arkadaşlar.


Skydeck ;

Ben ki yükseklik korkusu olan insan nasıl çıktım buraya ? 







Willis Tower 1973 yılında inşa edilmiş ve 103 kattan olşmakta. Etrafından heryeri pencere olan 103.kattan şehrin manzarasını izleyebilirsiniz birde böyle cam balkonlardan fotoğraf çektirebilirsiniz. Ben yüksekten çok korkarım ama bir daha mı geleceğim mantığıyla tabiki de cam balkonda fotoğraf çektirdim :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder