23 Mayıs 2016 Pazartesi

YAYIN BAŞLIĞI





Yazmak istediğim bir sürü şey varken her defasında şu boş sayfaya uzunca bir süre bakıyorum. Hangi kelimeyi seçsem anlatmak istediklerimin karşılığı olamayacağını düşünürüm ve hepte öyle olur.

Geçenlerde bunu daha iyi anladım. Yaşadığım en güzel hissi anlatmaya çalışırken ifade edebilecek kelimelerimin olmadığını fark ettim. Böyle güzel bir duygu için kullanabileceğim en güzel sözcükleri bulmadan anlatmam sanki olayın sihrini bozacakmış gibi hissettiriyor.


İnsan.. İnsan yazmak sonra dönüp okumak çok değişik hissettirdi şuan. Sanki daha önceden hiç insan yazmamışım gibi hissettim. Kelimenin derinine inmeye çalışsam yine ifade edemeyeceğimden korkuyorum bu yüzden bu konuya hiç girmiyorum.

Geçenlerde yazdığımı okudum az önce. Geçenlerde dediğimde 5 ay önce... Kendimi anlattığım, ifade etmeye çalıştığım yere nasıl oldu da bu kadar uzak kalmışım. En son yazdığım da sadece ilk ayrı doğum günü yaşanmıştı. Şimdi dönüp bakıyorum da ilk ayrı yılbaşı, ilk ayrı baba-anne-abi doğum günü, ilk ayrı anneler günü....

Zaman akıp geçerken bizden aldıklarıyla bize kattıkları dengede olmadığı zaman insan bir durup düşünüyor.

Bu sabah yine karamsar başladığım bir gün. Alarmın ansız çalışıyla fırladığım yataktan dün gece hazırlamaya üşendiğim ''bugün ne giyeceğim'' gerginliğinin eklenmesiyle güne merhaba ! Bir bardak su içmek için salona doğru ilerlerken hafta sonunu geçirdiğim koltuğumu ve etrafında sabah öğle akşam yemek tabaklarını, biraz olsun neşelenmek için kullandığım laptopumu ve yalnızlığımın tablosunu gördüm. İçim daha da sıkıldı. Neyse servis saati yaklaşıyordu evden çıkmak için az bir zamanım vardı ki çok fazla acıyamadım kendime.
Her sabah  neden bir 5 dakika daha erken uyanmadığım için kızarken her gece alarm kurarken sabahları yine gözardı ediyorum. Neyse adımımı attım sokağa, kimsecikler yok. Koskoca mahallede çalışan tek kişi benim sanırım.Yalnızlığın tablosu ve alarmın ansız çalışının üstüne havanın bu kadar kapalı oluşu da eklendi. Bunlar karamsarlık için yeterli miydi ? Bence fazlasıyla !

Şimdi durup bir hayatıma bakıyorum da bundan sonra her gün erken uyanacağım, her akşam kendi yemeğimi kendim yapmak zorundayım ve o evi sürekli kendim temizlemeliyim. Çünkü artık yalnızım. Eskiden olsa annem yapardı. Şimdi bende annem gibi oldum. Annemde benim kadar karamsar mıydı peki hayata karşı ?

-Hayır. O hep gülümserdi, demek ki onun kadar güçlü değilim.

Yazının en başında yaşadığım en güzel hissi anlatmaya çalışırken doğru kelimeleri seçemeyişimden yakınırken yine en kolaya kaçıp en kötü şeyleri anlatmışım.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder